20. Ceza Dairesi / 2017/6703 E. / 2018/1145 K.

“İçtihat Metni”

Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
… … … hakkında verilen hükmün incelenmesinde:

Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesinden sonra sanığın gönderdiği 28/06/2016 tarihli dilekçesinde “…Yargıtay’da olan cezamın onaylanmasını talep ederim.”, 14/02/2017 tarihli dilekçesinde “…Yargıtay hakkımdan feragat ederek dosyamın onaylanmasını istiyorum.” ve 16/06/2017 tarihli dilekçesinde “…dosyamın suç ortaklarından ayrılarak tasdik edilmesini ve cezamın infazı için mahkememe gönderilmesini talep ederim.” şeklindeki beyanlarının temyiz isteğinden vazgeçme niteliği taşıması; bu dilekçeleri göndermesinin ardından gönderdiği 25/07/2017, 04/08/2017, 11/12/2017 ve 13/12/2017 tarihli dilekçeleriyle yaptığı temyiz talebinin ise yasal süresinden sonra olması ve temyiz süresi geçtikten sonra vazgeçmeden dönülmesinin mümkün bulunmaması karşısında sanığın temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,

B-Sanıklar …, …, …, …, … ve … hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar …, …, …, … ve … müdafileri ile sanıklar … ve …’un yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,

C-Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Sanık hakkında TCK’nın 188/3. ve 192/3. maddeleri uyarınca belirlenen “2 yıl 6 ay hapis cezası” üzerinden TCK’nın 62. maddesi uyarında 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın “2 yıl 1 ay hapis cezası” yerine hesap hatası sonucu “1 yıl 13 ay hapis cezası” olarak eksik belirlenmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “17/05/2013” yerine “16/05/2013” yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,

D-Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Ceza yargılamasının amacı doğrultusunda, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılabilmesi bakımından; kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın tüm aşamalarda istikrarlı bir şekilde uyuşturucu madde satmadığını, buna karşın tanık …’in suç tarihinde kendisinde ele geçirilen uyuşturucu maddeyi sanıktan satın aldığını beyan etmesi dikkate alınarak; … ile 20.04.2013 tarihli fiziki takip tutanağını tanzim eden tutanak mümziileri tanık sıfatıyla dinlendikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,

E-Sanıklar … ve … … hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
Dosyadaki belge ve bilgilere göre; tüm aşamalarda yüklenen suçu inkar eden sanıkların savunmalarının aksine, suç tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddeleri satma veya başkalarına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduklarına dair kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, sanıkların eylemlerinin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,

F-Sanık … hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-Sanık hakkında ceza tayin edilirken, sanık tarafından temin edildiği ve sanığa ait olduğu kabul edilen suça konu maddelerin miktarına göre TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ve 3. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak temel hapis ve adli para cezalarının alt sınırdan fazla uzaklaşılarak belirlenmesi,

2-Sanığın, kız arkadaşı olan ve hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilen yaşı küçük … … suç işlemeye zorladığına dair delil bulunmaması, … … ele geçen uyuşturucu maddeleri sanığın kendisine emanet ettiği, ancak satışını yapmadığı, sadece bir defaya mahsus sanığın söylediği kişiye teslim ettiği şeklindeki beyanı ve iletişim tespit tutanakları karşısında; … … … … emanet ettiği uyuşturucu maddelerden alması konusunda yönlendirmek suretiyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna müşterek fail olarak iştirak ettiği anlaşılan sanık hakkında koşulları oluşmadığı halde TCK’nın 38/2. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,

3-Sanığın “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği” anlaşıldığı halde, hakkında TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanıp arttırım yapılmadan yazılı şekilde eksik ceza tayin edilmesi,

4-Gerekçeli karar başlığında sanık … yönünden 09.04.2013 tarihinin ayrıca suç tarihi olarak gösterilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın sonuç ceza yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,

G-Sanıklar …, … ve … hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-Sanıklar …, … ve … hakkında ceza tayin edilirken, sanıklar tarafından temin edildiği kabul edilen suça konu maddelerin miktarına göre TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ve 3. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak temel hapis ve adli para cezalarının alt sınırdan fazla uzaklaşılarak belirlenmesi,

2-Sanıklar …, … ve …’nın “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediği” anlaşıldığı halde, haklarında TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanıp arttırım yapılmadan yazılı şekilde eksik ceza tayin edilmesi,

3-Sanık … hakkında koşulları oluşmadığı halde, “Sanığın gönüllü olarak suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına yardım ettiği anlaşıldığından” şeklindeki soyut gerekçe ile TCK’nın 192/3. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükmü uyarınca indirim yapılarak eksik ceza tayin edilmesi,

4-Gerekçeli karar başlığında sanık … yönünden 15.05.2012 tarihinin ayrıca suç tarihi olarak gösterilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanıklar …, … ve …’nın sonuç ceza yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına,
26.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.